Ebeveynlerin Çocuklarına Yaklaşımları Nasıl Olmalıdır?

By Didem Bektaş

aile, ebeveyn olmak, mutluluk

Onun dünyaya geleceği haberini almasından itibaren anne babalar çocuklarının doğumunu, çocukluğunu, ilk yürüyüşünü, ilk sözlerini, sesini, gülüşünü, yüzünü, büyüyüşünü ve herşeyini hayal etmeye başlar. Sağlıklı ve mutlu bir ortamda büyüyen çocuklar ileride kendine güveni tam ve başarılı olurlar. Anne baba sevgisinin yerini hiçbir şey almıyor. Çocuğunuza mutlaka aile sıcaklığını yaşatın. Aranızdaki sorunları ona yansıtmamaya çalışın. Her ne olursa olsun, dönem dönem değişen ruh hallerine saygı duyun, ona karşı anlayışlı olun ve çocukluğunda, ergenliğinde, büyüme döneminde, gençlik yıllarında ona karşı olumlu olun.

Her çocuk aile sevgisini ve sıcaklığını hak eder. Kategorilere ayırıp göstermeniz gerekenen davranışları anlatalım. Okul çağına gelen çocuğa hassas davranmalıyız. Ayrılma psikolojisini önceden vermeliyiz bu duruma alıştırmalıyız. Gerekirse onlarla birlikte bir süre gidip gelmeli hatta okulda beklemeliyiz. Asla kızma ve cezalandırma olmayacak. Ev ortamında da ödev, ders ve oyun dengesini iyi kurmalıyız. Çocuğunuza sürekli ders veya görev vermeyin. Herşeye eşit zamanı olsun. Oyun saatinde mutlaka oyununu oynasın. Derslerini kontrol edin gerekirse yardımcı olun.

Ergenlik dönemindeki bir çocuğa yine temkinli yaklaşmak gerek. yani çok fazla soru sormamak, anlayışlı olmak, yalnız bırakmak gibi.. Kız veya erkek arkadaşı varsa anlayışlı olmalı hatta onunla tanışmalısınız. Gerektiğinde çocuğunuzun arkadaşı gibi davranmalısınız tabii ebeveyn olduğunuzu unutmadan.. Bu dönemde baskı görmesi onu uzaklaştıracak hatta yanlış yollara itecektir. Son olarak da yeni büründüğü tarza karşı tehlikeli olmadığı sürece saygı duyun.

Kişilik bozukluğu görülen ve/veya fazla hırçın agresif olan çocukları terapiste götürmekte fayda var. Kesinlikle bu durumlarda da ceza, hakaret, şiddet yok. Olumlu yaklaşmalı ve onu dinlemelisiniz. Kesin ve net ifadelerle ona mesaj verin. Sinirli ve ani hareket ve sözlerden kaçının. Sözsüz iletişiminizi yumuşak tutun. Mutlaka ve her koşulda onu dinleyin. Saygı duyun ve iletişimi elden bırakmayın. Hayaller kurmaya ve kurtdurtmaya çalışın.

Beceri yeteneklerini keşfedin ve onunla bu becerileri için ayrıca vakit geçirin. Resme, futbola, dansa, baleye, fotoğrafa, zeka oyunlarına, yemek yapmaya ya da başka birşeye ilgisi olabilir. Bu alanda başarısını ölçmek ve onu motive etmek için, ilgi alanına yönelik onunla aktivilerde bulunun. Teşvik eden, sevecen, anlayışlı ve sakin bir ebeveyne sahip olan çocuklar aile içinde mutlu, huzurlu, sıcak, özgür ve iyi hisseder. Dediğimiz gibi, her çocuğun da buna doğuştan hakkı vardır.

Zihinsel gelişimini izlemek, desteklemek ve geliştirmek açısından 3 yaşından itibaren 6 yaş sonuna kadar çocuğunuzu izleyin. Özel yeteneklerini takip edin. Çoğu şeyi anlamaya başladığı yaş 6 yaşıdır. Bu yaşlarda ona kısa ve öz açıklamalarda bulunun. Merak ettiği şeyleri ona anlatmaya çalışın. Tabii çocuk seviyesine ve anlaşılır biçimde mümkünse canlı olarak örnek vererek..

Neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğretmek ailenin görevidir. Hani okul öncesi ilk eğitim ailede başlar derler ya çok doğru. Yapacağı tehlikeli veya ciddi hamlelerde ona alternatifini ve hafifini sunmak bizim görevimiz. Ona iyi bir görgü ve aile eğitimi vermek. İlişkilerinin sağlıklı olmasına yön verecektir.

Didem Bektaş

About the author

Didem, hayatı ve hayata ait olan şeyleri hayal gücüyle pekiştirerek irdelemeyi sever. Yazı yazmak ve resim yapmak başta olmak üzere sanatsal çalışmalarda bulunmak en büyük hobileridir. Doğada yapılan her şeye bayılır. Hayat dolu ve renkli bir kişiliğe sahiptir.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}