Bu yazı bir vefa yazısıdır. Bu yazı bir özlem yazısıdır. Bu yazı bir aşk yazısıdır. Bu yazı yaşamımın en büyük kilometre taşının ardından yaktığım bir ağıttır.
[highlight]Tüm kızlar babalarına aşıktır denir. Genel de doğru bir saptamadır. Ben de hayatta en çok babamı sevdim, şairin dediği gibi; ancak ben hep ve daima Ağbime aşıktım.[/highlight]
Şimdi bu mektup, gidişinin 14. yılında ona yazılmış bir mektup.
Biricik Ağbim;
Sana hiçbir zaman Türk Dil Kurumu’nun kurallarını çiğneyerek yine ve yeniden Ağabeyim değil, ağbim diyorum. Seninle Benim aramdaki özel bir dil bu, kurallara inat, kendi yolumuz dersin ya hep, ben de bunu yapıyorum canım ağbim.
Nasılsın? Bak bu ayrılık çok uzun oldu, bilesin. Onca sürgün yaşadın. Onca ülke dolaştın. Hiç mektupsuz bırakmamıştın beni. Şimdi bu sessizlik neden?
Şimdi buralara karlar yağıyor. Gittiğin gün, güneşli bir gündü. Ben üşürsün diye üzerini örtmüştüm. Üşümüyorsun değil mi Ağbim.
Annem birazdan ikimizin de ne çok sevdiği, un kurabiyesini yapacak. Hadi atla gel, bitsin bu özlem. Beni sorarsan iyi gibi gibiyim. Seni öyle seviyorlarmış ki, önce babam, sonra eniştem ve 25 gün önce diğer ağabeyim yanına geldiler. Bir ben kaldım sanki buralarda, ıssızım ve üşüyorum, ama merak etme asla yenilmeyeceğim yaşama, başım hep dik, ağaçlar gibi dimdik ayakta ve hep onurumla yaşayacağım. Birgün biliyorum. My Way’i birlikte dinleyeceğiz. Birlikte siyah beyaz filmleri tartışacağız. Birlikte kestane patlatacağız.
Gün geceye dönerken, bir şişe Cabernet Savignon açacağım. 2 kadeh’e koyacağım. Gün geceye dönerken beraber içeceğiz bu akşam. Fonda Frank Sinatra çalacak. İzin verirsen bir damla gözyaşı akacak. Sen beni hep gülümserken anımsa ama gözyaşı bizim olsun Ağbim.
Kızlarımdan Ağustos hem tip hem ruh olarak sana benziyor. Oysa nasıl istemiştim görmeni.
Olmadı.Uzadı bu ayrılık, nasıl gereksinimim var sana bir bilsen gelirdin biliyorum. İşte itiraf ediyorum. Gel yorgun düşlerim var Ağbim gel.
Sen aynı köşene otur. Ben Sana kahve yapayım. Dilersen hiç konuşma. Dilersen kız bağır çağır ama gel. Özlem yangınlarım gibisin.
Hem giderken bana emanet ettiğin Oğlun Memet, yakında baba olacak. Erkek olursa adını koyacak. Gel ve gör artık.
Sözlerimi burada noktalarken, senden bir haber bekliyorum. Bacın Rana.
Ağbim Muhlis ARIBAŞ’a
1951- 1999