Tartışmak İlişkiyi Güçlendirir mi, Yıpratır mı?

By Didem Bektaş

aile, ilişki, kavga

Basit tartışmalar herkesin hayatında olabilir. İkili ilişkilerde tartışma kavgaya varılmadan tatlı dille bitirilmeli.. Sonra tadı kaçabilir ve size zarar verir. Kötü bir gün geçirmiş olabilirsiniz. Bu illa ki sevgiliniz veya eşinizden acısını çıkarmanız anlamına gelmemeli. Yapıcı yönde tartışmalar aksine ilişkiyi güçlendirirken, öfkeyle başlayan zararla oturtan tartışmaların sonu malum. Uzmanlara göre ise sağlıklı bir ilişki için tartışmak zaman zaman gerekli. Fakat dozunu iyi ayarlayıp sadece saygılı ve karşılıklı fikir alış verişi ve dinleyip anlayarak yapılan tartışmalardan bahsediyorum.

En yakınımız bile olsa her konuda uzlaşmamız mümkün değil. Herkesin fikri, görüşü, tepkisi farklıdır olaylara karşı. Eşimiz veya sevgilimiz ile yaptığımız tartışmalar, ilişkimizi sarsmamalı. Hayatın sıkıcı rutininden sıyrılmak adına kadınlar hayatlarına heyecan katacağını ve erkeğin ilgisini çekeceğini zannederek, bazen tartışma çıkarıp nedensiz yere onu ciddi noktalara da getirebiliyor. Bir erkeğin nefret ettiği şeylerin başında da bu tür boş tartışmalar geliyor. Hani derler ya, yuvayı dişi kuş yapar, erkek kadın dırdırından kaçar diye.

Çok doğru. Aldatılmadığımız ve kandırılmadığımız sürece eşlerimizi tatsız yere yormayalım. Ha bu tartışmalar sadece kadından mı çıkıyor? Hayır. Bazen kendinde eksiklikler gören erkekler kadınların daha üstün olduğu durumlarda gereksiz tartışmaları kavgaya getirebilir. Ego davasına, sen ben kavgasına döner olay.. Bu da ilişki için tehlikeli bir konudur. Birbirine çoğu yönden denk olmayan çiftler, ilişkinin başında herşey toz pembeyken aşıkken, bu ilişkinin süreceğine inanır.

Bir zaman sonra evlilik veya ilişki ağır gelmeye başlar. Ruhsal bir sorumluluk duygusu, eksiklik hissi bir gocunma durumu ortaya çıkar. Kadınlar dırdırda gayet iyidir tabii ama, ego yarışlarına girenler ve sırf kendileri bir adım geride diye kadınları üzen de erkeklerdir! Bu durumdan etkilenen ve biten birçok ilişki görüyoruz etrafımıza. Tehditlere, suçlamalara, küfürlere, hakaretlere, takma adlara hatta maalesef şiddete kadar varan durumlarda ilişkinin bitmesi bir yana ruhumuz paramparça olur. Bunun da geri dönüşü olmaz.

İnsan yara alır ve bir daha kimseye güvenemez. Bir ilişkiye başlamadan önce iyice düşünüp, ölçüp tartıp sonra karar vermek gerekir. Kendi ilişkilerinizi bir düşünün. Tartışmalar elbette olmuştur. Peki aşırı boyutlara ulaşıyor mu, kırıcı ve geri dönüşü olmayan yerlere varıyor mu? Siz ona karşı ne kadar anlayışlısınız? O size saygılı mı?

Anlayışlı olmak da ilişkiyi ayakta tutan değerlerden biridir. Saygı, sevgi, anlayış, yapıcılık.. Bu değerlerin hepsi özveri ister. Ailenizi ayakta tutar. Yapılan hataları belki geri getiremezsiniz fakat hoşgörü ve iyi niyet varsa, kabul edilmeyecek ve affedilmeyecek bir şey yoktur bence. Tartışmalar ilişkinin kaçınılmaz sonudur aslında. Hiç kimse robot değil sonuçta bir gün ters günü olur ve size patlar sebepsiz yere.

Bu nedenle ortaya çıkan tartışmaların ucu açıktır. Aynı zamanda değer taşımadığı için önemsizdir. Mühim olan, size, sevdiğinize ve hayatınıza zarar verecek boyutlardaki tartışmalardır. Bu tarz münakaşalara girmemek biraz bekleyip sakinleşerek medeni bir şekilde ortak noktayı bulmak en doğrusu ve sağlıklısı olacaktır.. Bu konudaki önerilerinizi bekliyorum..

Didem Bektaş

About the author

Didem, hayatı ve hayata ait olan şeyleri hayal gücüyle pekiştirerek irdelemeyi sever. Yazı yazmak ve resim yapmak başta olmak üzere sanatsal çalışmalarda bulunmak en büyük hobileridir. Doğada yapılan her şeye bayılır. Hayat dolu ve renkli bir kişiliğe sahiptir.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}