Facebook Kardeşliği

By Seda

facebook, sanal alem, sosyal medya

Günün trendi Sosyal Medya! Oturduğun yerden alemin nabzını tutmaca yani. İşini gücünü ister bırakırsın, ister iki arada bir derede halledersin. O senin bileceğin bir şey. Ama Sosyal
Medya’da arkadaşlık zor iştir. Özen ister. İncelikleri çoktur.
 
Facebook mesela. Bir kere; hiçbir arkadaşının ne zaman, nerede, kiminle, ne yaptığını zinhar atlamayacaksın. Olur ya; bir araya gelirsiniz, sohbet muhabbet derken lafı geçer, cahil kalmamak lazımdır. Giydiğini, oturduğunu, kalktığını, duruşunu, gülüşünü… Karşılıklı konuşurken hep bileceksin! Yoksa fırçayı yersin!
 
Sonra; facebook durum bildirilerini özenle takip edeceksin. Morali mi bozuk? Anlayacaksın mutlaka ve halini hatırını soracaksın. Yorumsuz bırakmayacaksın durumunu. Ayıp olur. Gücenmesin. Mümkünse “ti”ye de alacaksın, ama “ciddi hal” ve “suni hal” ayırımını da dikkatle yapacaksın. Gereksiz durumlarda cıvırsan eğer, ters teper! En ufak bir boşlamaya gelmez facebook arkadaşlığı.
 
Sakın ola kendi kendine “Sonra arar konuşurum” demeyesin. Olur ya arayamazsın filan, eş zamanlı bir paylaşım da yapmışsan üstüne üstlük o an ve yorumsuz kaldıysan arkadaşının aynı anki durum bildirisine; o vakit yandın işte! Kırk yıl ne söylesen fayda etmez. Kayıtlara geçersin kara kaplı defterde. Toparlayabilene aşk olsun!
 
Sonra; diyelim ki işinin gücünün, derneğinin, şirketinin reklamını yapıyor. Mutlaka beğeneceksin. Yorumunu katacaksın. Yetmez! Paylaşacaksın! Sen paylaşmayacaksın da; kimler paylaşacak? Bilmiyor musun arkadaşın ne kadar emek verdi? Yazık değil mi? Paylaşırken de özen göster emi. Şöyle güzelinden üç beş laf etmeyi sakın ha ihmal etme! Bu cümleler arkadaşlığınıza verdiğin değeri gösterir. Boynunun borcudur; ayrı! Düşün, taşın; ona göre! Özenini, kaliteni konuştur! Bugünler bir daha ele geçmez.
 
Hatta git arkadaşının ürünü satın al. İhtiyacın yokmuş, çok pahalıymış… Vız gelir, tırıs gider! Arkadaş değil misiniz? Yapacaksın. Elin mi kırılır? Nelere para vermiyorsun. Arkadaşlığınızdan kıymetli mi üç kuruş? Değil elbet. Sen ne güne duruyorsun? Bugüne bugün; hatır var, gönül var!
Velhasıl şöyle huzurla dolanmaca yok facebook’da. Her daim dikkat kesilmeli ve kimseyi ihmal etmemelisin. İlişki durumları daha da bir hassas konu. Benden söylemesi! Ayrıldıysa da hassas, eşlendiyse de hassas. Arkadaşını bildiğin gibi, özelini de bileceksin dediyse. “Evet. Haberim var.” İşte kutsal facebook kardeşliği!
 
Arkadaşın kilo mu almış? Kilo mu vermiş? Çoluğu, çocuğu kaç yaşına gelmiş? Saçının rengi, yeni iş yeri… Bileceksin! O kadar! En son nereye gitmiş? Hangi konserdeymiş? Tatilde nerelerdeymiş? Evini mi değiştirmiş? Yeni bir hobi mi edinmiş? Peki ya hangi şarkıya takmış bu ara? Bak; söylüyorum. Atlamayasın böyle şeyleri. Sanal alem arkadaşlıklarında bunların hepsi çok önemli.
 
Doğum gününü kutlamadıysan eğer; sana söyleyebilecek hiçbir şeyim yok. Telafisi imkansız! Telefon, e-mail… Artık boş! Atladıysan geçmiş olsun. Geç kaldın bir kere. Yazdık hanene!
Sanal alemde ya varsındır, ya yoksundur arkadaş. İkisinin arası olmaz! Yok, “İşim çok yoğun bu aralar. Pek giremiyorum face’e o kadar.” Yok, “ Şekerim, yatıya kayın validem, dünürüm, eltim geldi. Günlerdir anamdan emdiğim süt burnumdan geldi.” vesaire… vesaire…
 
Sökmez! Karabatakları facebook sevmez. Saatlerce tarlalar sürmek, şehirler kurmak, rengarenk topları, küpleri patlatmak, okeyler oynamak, kelimeler dizmek… Boşuna mı gitsin günlerce, saatlerce süren bunca emek? Gel sen bir kere daha düşün. Yazık etme! Ver sen layığını “feys’e”!

About the author

Seda düşünmeyi, üretmeyi ve paylaşmayı sever. Mutlu olmak için çalışır. Hayatı ve kendini sorgular. “Neden?”ler kadar, “Nasıl”lar peşindedir. “An”ları yakalamak ve yaşamak gerektiğine inanır.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}