Yetenek Siz misiniz? Evet kesinlikle hepimiz bir yetenekle doğduk. Öyle olmalı! Peki şimdi ne? Yeteneklerinin farkında mısın? Dostoyevski’nin güzel bir sözü var: “İnsanoğlunun varlığının gizemi, sadece hayatta kalmasında değil, yaşamak için neden bulmasında yatar.”
Kaçımız sahte hayatlar yaşıyoruz? Sahte olduğunu bilerek veya bilmeyerek de olsa, bir türlü istediğimiz gibi bir hayatı sürememekten bahsediyorum. Durduk yere, ortada hiç bir sebep yokken mutsuz dolaştığınız günleri düşünün. Eminim aklımızın bir yerinde, yeteneğimiz bizi dürtükleyip duruyor o anlarda. Ortaya çıkma isteklerini duysak da duymasak da… Örneğin müzik yapma aşkı. Belki daha adım atmaya başlamadan önce içinizde bu aşk vardı. Hatta çocukluk hayatınızda fark edilmiş “müziğe karşı oldukça yetenekli” unsuru da söz konusu olabilir. Ama mutlu olmak için bunu ne kadar kullandığınızdan bahsediyorum ben. Geliştirdiniz mi çocukluk hayallerinizi?
Acun sağ olsun! “Yetenek Sizsiniz” diyor. Yüzlerce yetenekli insanı izledik. Bilmediğimiz bir o kadar daha yetenek var. Bütün bu yetenekler arasından hangisi sana özel? Diğer insanların yetenekleriyle karşılaştırıldığında, yeteneğin seni daha farklı sıralara koyuyor mu? Hayalini kurduğunuz o kişi olmanızda yeteneğinizi keşfetmiş olmanız çok büyük önem taşıyor. Sahip olduğunuz yeteneği bir nebze dahi ortaya çıkartmış olsanız; yine de kazançlısınız. Başlamak bitirmenin yarısıdır derler. O halde siz oldukça yol aldınız. Keşfettiğniz yeteneğiniz, önünde sonunda sizin mutlu olmanıza bol bol katkı sağlayacak. Bunu asla unutmayın!
Bence kaç yaşında olursak olalım, hiç bir zaman geç kalmış değiliz. Lütfen içinizdeki çocuğu mutlu edecek şeyleri düşünün. Keşkelerinize bir bakın. Vaktin nasıl geçtiğini anlamadığınız uğraşlarınızı ele alın. Kurcalayın öteyi beriyi. Belki de hiç farkında değilsiniz ama muhteşem bir cam sanatçısı olabilirsiniz. Belki de oldum olası milletin giydiklerini eleştirip duruyor olmanız, tasarımcı kimliğinizin gerçek bir yansıması. Ben bilemem siz kimsiniz. Ama siz; kim olduğunuzu, kim olmak istediğinizi ve kim olabileceğinizi lütfen iyi değerlendirin.
Eğer hali hazırda özel bir yeteneğinizi keşfettiyseniz, artık harekete geçmenizin de zamanı gelmiştir. Yeteneğinizi biliyor olmanız, onu yaşayabiliyor olmanız gerektiği anlamına geliyor. O yüzden sizi destekleyecek kişileri veya kuruluşları, her türlü unsuru gözden geçirmelisiniz. Ortaya çıkan sonuçları herkesin beğenmesi diye birşey söz konusu değil ki! Aynı dili konuşan, sizin yeteneğinizle ortaya çıkardığınız o resimden zevk alabilecek kişi az da olsa, o kişiler için bir fark yarattığınız gerçeği değişmez. Hayatınızdaki insanları, hatta tanımadığınız insanları bile, bu yetenekten mahrum bırakma lüksünüz olmadığı kanaatindeyim.
Hiç düşündünüz mü? Bir tek bu şekilde, yani yeteneğimizi paylaştığımızda, etrafımıza saçılan kendi olumlu ışığımız sayesinde, hayattaki var oluş amacımızın da tadına varmış olacağız. Karşılıklı kazan-kazan hikayesidir bu. En büyük görevimiz, artık o yeteneği dünyayla paylaşmak! Hazır dünya bu kadar küçülmüşken; daha ne duruyorsunuz?