Kendi Modamızı Kendimiz Yaratalım

By Didem Bektaş


Genelde herkes aynı şeyi söyler. Ben bana yakışanı giyerim. Ama aslında bu durum böyle değil. Kadınlar da erkekler de moda ne ise onu giyiyor. Aksesuar olsun, ayakkabı olsun, giysiler olsun bu böyle. Yurt dışına sık sık çıkan şanslılar ise dünya modasını daha yakından takip edebiliyor ve zaman ve maddi durum sıkıntısı da yoksa gittiği ülkelerden son moda hot couture tasarımlar satın alıyor. Kendine yakışıp yakışmadığını kimse pek umursamıyor. Durum bu olunca ortaya komik ve yakışıksız görüntüler hatta görüntü kirlilikleri çıkıyor. E haliyle en ilgisiz kişilerin bile göz zevki bozulduğundan modayla ilgili atıp tutuyor.

Bu mu moda? İnsanlar çok haklı. Moda olanı kendine yakışacak şekilde düzelttirerek, kendi zevkini de katıp kombin yaparak kendine yakışan tarzı yakalamak ve bu tarzı sürekli korumak da bir sanat. Herkes kendi tarzını yakalasa ve istikrarlı olsa sorun kalmayacak. Ortalık moda kurbanı dolu. İstanbul ve İzmir gibi metropollerin geniş caddeli havalı kesimlerindeki genç bayanlar hep aynı tarzda karşımıza çıkıyor. Çanta küçük veya büyük olsun sürekli dirsekte ve havada gezdiriliyor.

Bu mudur moda? Geçen sezonlarda bir leopar modası alıp başını gitmişti bu sezon da deri ve zımbalı parçalar yakışan yakışmayan ilgili ilgisiz herkesin üzerinde. Kilolu hanımlar estetik kaygıdan uzak bir şekilde daracık taytların içinde mutlu! Saç renginde de bu böyle. Kadınlar sevdikleri beğendikleri bir ünlü veya birkaç ünlü hangi rengi yapmışsa hemen kuaförüne koşup aynı renk ve modelden istiyor. Bakalım sana yakışacak mı? Etrafına danışmıyor bile. O saç tutar beğenilir ve kendisi yılın modeli olur sanki. Ama bu örneklerin yanısıra, doğru düzgün bir moda yaratanlar da yok değil. Tabii ki zarif bir tarz benimseyenler azaldı fakat yine de bu akımı devam ettiriyorlar.

Yetenekli hanımlar yaratıcı fikirleri kullanıp anında eski gardırobunu yepyeni bir hale getirebilir. Artık modası geçen eski bir kot pantolonunu çaylı suda bekletip renginde eskitme yapabilir. Kesip biçip etek haline getirebilir ve zımbalarla renklendirebilir. İşte bu kendi modasını yaratmaktır. Bunun için değişik fikirleriniz yoksa bile moda kanallarını veya dergilerini karıştırarak yeni fikirler bulabilirsiniz.

Mühim olan konu kendinize sizin vücudunuza yakışanı seçebilmek ve o kıyafeti bütünüyle taşıyabilmektir. Kumaş boyaları, iğne iplik, düğmeler, birbirinden farklı tasarımlarda apolet, arma, zımba, deri, payet gibi çok farklı renk ve modellerde aksesuvar ve parçalar satın alıp, yepyeni bir giysi elde edilebilir. Beyaz düz bir tişörtü binlerce farklı şekilde baştan yaratabilirsiniz. Bu, sadece size ait bir tasarım olacaktır.

Başka kimsede aynını da göremezsini çünkü onu siz yaptınız. Hiç bu işlerden anlamam demeyin. Artık herkes kendi modasını kendi yaratıyor. Pahalı özel tasarım giysilere para akıtmak yerine özellikle durumu olmayanlar için evde yapılacak birkaç değişiklik adeta kadınların hayat kurtarıcısı oluyor. Hadi, şimdi düşünün ve modayla ilgili herşeyi karıştırmaya başlayın. Mutlaka parlak bir fikir gelecek ve hemen şimdi yepyeni bir tasarıma başlayacaksınız.

Siz bu konuda ne düşünüyor sunuz? Benimle paylaşırsanız çok memnun olurum. Bu sayfanın sonundaki “Cevapla” bölümünden bana cevap yazabilir siniz.

Didem Bektaş

About the author

Didem, hayatı ve hayata ait olan şeyleri hayal gücüyle pekiştirerek irdelemeyi sever. Yazı yazmak ve resim yapmak başta olmak üzere sanatsal çalışmalarda bulunmak en büyük hobileridir. Doğada yapılan her şeye bayılır. Hayat dolu ve renkli bir kişiliğe sahiptir.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}