Meme Kanseri Psikolojiyi Nasıl Etkiliyor?

By Didem Bektaş

meme kanseri, sağlık

Kanser haftasına az kaldı. İnsanları bilinçlendirme amaçlı yapılacak tüm organizasyonları takip etmemiz gerekiyor. Bu konuda bilinçli olarak, hastalığın başlangıcından itibaren kontrolü elimizde tutabilir ya da daha iyi ihtimalle hiç başlamamasını sağlayabiliriz. Duyarlı olmak, kanser hastalarının yanında, yardımcısı olmak ve bu tür haftalarda bu hastalığın ciddiyetini hatırlamak önemli. Maalesef meme kanseri kadınlar arasında en çok görülen kanser türü. Kendimize gereken önemi vermiyoruz ve ardından geç kalınan tetkiklerde hastalığın vücuda yerleştiğini hatta ilerlediğini görüyoruz. Özellikle bu adımdan itibaren hayatımız alt üst oluyor tamamen dağılabiliyoruz.

Psikolojimizi birden yerle bir ediyor bu haber. Halbuki ilk aşamada farkedilen kanser hastalığı daha kolay yenilebiliyor. Bu konuda bilinçlenme adına bu gibi haftaların düzenlenmesi sağlık açısından oldukça önemli. Hem bedensel açıdan bir hastalığı kabullenmek ve kaldırmak birdenbire hayatımıza giren bir düşmanla savaşma zor geliyor, hem de ruhsal açıdan çöküşe sürüklüyor bizi. Kanser tedavisinde ileri seviyede olan durumlarda memesini kaybeden kadınlar, psikolojisini tamamen kaybediyor.

Hayata karşı cephe alıyor herşeye karamsar bakmaya başlıyor. Kadınsal organ ve dokuların kaybedilmesi fiziksel olduğu kadar ruhsal olarak da bir kadını yıkar. Eşine karşı farklı hissetmeye başlar. Bunun aksini başarabilen kadınlar maalesef azınlıkta. Yine de kendini toplamayı başaran hastaların morallerini diğer hemcinslerine de aşılaması, tedavi sürecinde oldukça önemlidir. İlk olarak hastalığı kabullenmek zor gelebilir. Ancak, bunun da normal ve herkesin başına gelebilecek bir durum olduğunu kabullenmek ve hayatın tadını çıkarmak gerekir.

Üstünde durulduğunda yani moral kaybı ve stres yaşadığımızda kanser hücrelerine yenik düşeriz ve hastalık ilerlemeye devam eder. Çoğu sağlıkçının ve kanser hastasının da dediği gibi, kanseri moral ve gücünüz yenecektir. Hastalığın tedavisi kadar psikolojiyi ayakta tutmak da çok önemli kanserde. Özellikle bir kadının kadın olduğunu hissetmeye devam etmesi gerekiyor. Bunun için eşinin de desteği çok önemli. Memesini kaybeden bir kadın kendini çok üzgün hissedecektir.

Bu çok doğal. Üzülmemek elde değildir fakat bunu hayatın sonu gibi algılamamak ve bir an evvel toparlanıp iyileşmeye bakmak gerekr. Onkolojide de kanser psikolojisinin yeri var zaten. Hastalar ilk evreden tedavinin son basamağına kadar tıbbi ve psikolojik yardım alıyor. Bir tür kanser terapisine giriyorlar. Bu da hem hastalığın iyileşmesi hem de hastanın yeniden hayatına dönmesi konusunda sağlık sisteminde yer alan desteklerden biri.

Ölüm korkusu, başkalarına bağımlı kalarak yaşamak, yetersizlik, sosyal ilişkilerinin kötüleşmesi, fiziksel olarak yaşadığı değişimler hastayı bunalıma sürükleyebilir. Bu yüzden kanser hastaları için onkoloji servislerinde grup terapileri yapılmakta. Çevresindeki insanlarla sağlıklı iletişim kurması hedefleniyor, kendine öz güven geliyor ve yaşamına kaldığı yerden devam ediyor.

Suçluluk duygusu, anksiyete, öfkelenme, mutsuzluk, korku ve duyarsızlık gibi belli başlı psikolojik sorunlarla başa çıkmanın en sağlıklı ve garantili yolu, tıbbi destek almak ve terapileri sürdürmektir. Meme kanseri kadınlarda potansiyel bir hastalık ve bunu normal kabul edip, yapılacakları yapıp, hayatımızı etkilemesine izin vermemeliyiz.

Didem Bektaş

About the author

Didem, hayatı ve hayata ait olan şeyleri hayal gücüyle pekiştirerek irdelemeyi sever. Yazı yazmak ve resim yapmak başta olmak üzere sanatsal çalışmalarda bulunmak en büyük hobileridir. Doğada yapılan her şeye bayılır. Hayat dolu ve renkli bir kişiliğe sahiptir.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}