Spor ve Kadın

By Rana

sağlık, spor

Yine, yeni, yeniden merhaba. Bu Benim buradaki 5. yazım. Kimilerimizin tatil, kimilerimizin benim gibi güne yine aynı saatte başladığı bu günde yazımı çok uzatmak düşüncesinde değilim.
Ayrıca şurada yeni yıla girmemize 2 gün kalmışken enerjinizi almak düşüncesinde de değilim. Ne de olsa yeni bir yıl umut beklentisi doğurur. Sevinç beklentisi doğurur. Yaşadıklarımızın hepsinin iyi yada kötü unutulması ve yeni yılda çok daha mutlu olmayı, çok daha başarılı olmayı, çok daha sevilmeyi isteriz. Bu çok insani, çok normal bir ruh halidir.
 
Her canlı, sevilmeyi, arzu edilmeyi, başarı karşısında övgü duymayı ister. Zaten insanı insan yapan koşulsuz ve beklentisiz sevgidir ama o da başka bir yazımızın konusu olsun, dilerseniz.
 
Siz spor yapar mısınız bilmem ama ben spor yapmaya oldukça uzak kalanlardanım. Tek yaptığım spor yürüyüştür. O da, araç kullanmayı sevmemem, her yere bisikletle gidememem ve toplu taşıma araçlarında tıkış tıkış gitmeyi kaldıramamamdan kaynaklanır, çokça. En büyük avantajım ise Aksaray gibi küçük bir kent içinde yaşamamdır. Ama yürüyüş sağlık açısından önemli bir spordur. Kalp sağlığı için iyidir. Doktorlar her sabah kalp hastalarının yürümesini öneriyorlar. Çoğu uzun yaşayan insan da, yürüyüş yaptıklarını söylerler. Eminim doğrudur. Ne güzeldir yağmur altında ıslanmak veya kartopu oynayarak eve gün batımlarında yürümek.
 
İleri derecede miyop olmam nedeniyle yüzmesem de kızlarım düzenli yaz kış yüzdüğünden biliyorum son derece faydalı. Ama bana göre su ile yapılan her şey muhteşem.
 
Nasıl yıllar içinde butiklerden, toplu marka mağazalara; bakkaldan marketlere kaydık ise, sporda da artık çoğumuz spor kulüplerinden çıkmıyoruz. Hem bir sosyalleşme aracı oluyor. Hem de iniyoruz arabamızdan gir, yap sporunu çık. Her şey elinin altında. Çıkınca spordan bin arabana git evine. Şartlar değişti. Biz değiştik ve kapalı kapılar ardında, teknoloji aslında bizi biraz daha mutsuzluğa itti.
 
Oysa ne güzeldir, çıplak ayak çimlerde koşmak, nehre atlayıp yüzmeyi denemek, yağmurda koşmak, ortaya koyduğun bir file ile voleybol oynamak, çizgileri çekip çizgi oynamak, dağlara tırmanmayı denemek, şimdilerde unutulmaya başlanan masa tenisi oynamak ve hatta güreşmek.
 
Kim bilir belki de eski nesiller o yüzden daha dinç, daha sağlıklı, daha mutlu idi. Güneri Civaoğlu diyor ki : “İnsanların ruhu keşke organikleşse artık.”
 
Gelin kendinize bir güzellik yapın, eğer yapmıyorsanız, yürüyün, koşun, yani yaşamı hissedin. 2013 buna bir ilk adım olsun.  Dostlukla, herkese iyi tatiller.

About the author

1968 ankara doğumlu. Ortaöğrenimini Aksaray'da tamamladı. Yıldız Teknik Ü. Elektronik ve Haberleşme Mühendisi. Yapay Zeka, Enerji alanlarında uzmanlaşma çalışmaları yaptı. Dış ticaret eğitimi aldı. Halen kendi adına danışmanlık yapıyor. Türkiyenin ilk ekoloji aktivistlerinden. Ekoloji konusunda Yeşil Gazete ve turnusol da yazdı. 2 kız çocuğu sahibi.

{"email":"Email address invalid","url":"Website address invalid","required":"Required field missing"}